Kuyumculuk: Duruşu, Kalitesi ve Asaletle Yaşatılan Bir Meslek

Paylaştığımız bu kare, 1970’li yıllara ait Sur Çarşısı kuyumcu esnaflarımızdan bir hatıra…
Ceketleri, kravatları ve vakur duruşlarıyla o dönemin esnafları, sadece altını değil, aynı zamanda mesleğin onurunu da vitrinlerinde sergiliyorlardı.

Kuyumculuk, Diyarbakır’da her zaman sadece bir ticaret değil; aynı zamanda kültürel mirasın, güvenin ve prestijin sembolü olmuştur. O yıllarda bir kuyumcunun giyinişi, müşterisine verdiği değeri; meslektaşına karşı taşıdığı sorumluluğu; şehrine duyduğu saygıyı yansıtıyordu.

? Bugün bizler de bu sorumluluğu taşıyoruz.
Dört yıldır sürdürdüğümüz görevimiz boyunca, en büyük hedefimiz sadece altın ve gümüşle uğraşmak değil; esnafımızı birbiriyle kaynaştırmak, kardeşlik ruhunu yeniden canlandırmak olmuştur. Bir dönem komşu esnafın dahi konuşmadığı günlerden, bugün birbirini tanıyan, güvenen, ticarette buluşan ve kardeşlik ortamında mesleğini sürdüren bir topluluğa dönüşmek bizim için en büyük gururdur.

Kuyumculuk, sadece altınla değil; duruşla, kaliteyle, kardeşlikle değer kazanır.

Bu fotoğraf bizlere hatırlatıyor ki; mesleğimiz dünyanın en kıymetli ürünleriyle uğraşmak kadar, o ürünlerin arkasında duran onurlu duruşu da yaşatmayı gerektirir.

Saygıyla ve rahmetle o günlerin emektarlarını anıyor, bugünün esnaflarına da aynı kaliteyi yaşatma sorumluluğunu hatırlatıyoruz.

Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanlığı
Mehmet YÜKSEL